365organik Sertifikalı Organik Ürünler
RASAYANA DENİZ TUZU (iyot ilave edilmemiştir) - 250 GR
DoÄŸal Rafine edilmemiÅŸ deniz tuzu;
Mutfaklarda bulundurduÄŸumuz tuz rafine tuz saÄŸlığımıza çok zararlıdır.
DoÄŸal tuz yani kaya tuzu veya deniz tuzu çok yararlı bir ÅŸifa kaynağıdır.
Dogal tuz içinde NaCl ile birlikte 84 element bulunur.
Sofra tuzu ise, sanayide kullanılan tuzdan artanı bazı iÅŸlemlerden geçirip, NaCL’rü alıyorlar ve içinde bir dolu katkı maddesi ile önümüze koyuyorlar.
Su ve tuz hayatımızın en önemli maddeleridir. DoÄŸal tuzda fizik bedenimizde de bulunması gereken tüm elementler mevcut.
DoÄŸal rafine edilmemiÅŸ deniz tuzu insan vücudu için gerekli minerallerin çoÄŸunu gerekli oranlarda içermektedir.
DoÄŸal tuz vücut sıvılarının hücrelerden serbest geçiÅŸine yardımcı olurken, rafine tuz sıvıların geçiÅŸini engelleyerek kronik böbrek sorunlarına neden olabilmektedir.
Rafine edilmemiÅŸ ve iÅŸlem görmemiÅŸ doÄŸal deniz tuzu saÄŸlık için önemlidir.
DoÄŸal deniz tuzu daha iyi bir tada sahip olduÄŸu gibi vücuda gerekli mineral ve iz minerallerini de saÄŸlayabilmektedir.
Fakat diger rafine gidalardan dolayi zaten 12 gr. A kadar günde tuz almis oluyoruz.
Tuzun bedendeki fonksiyonu, bedenimizin fiziksel anlamda bir arada tutulabilmesi , osmoz isleminin çalismasini saglamasidir.
Aksi taktirde 100 litre su bile içseniz, bedeninizde tuz olmayinca yine de susuzluktan ölürsünüz, çünkü tuzun sayesinde aldiginiz su hücrelerinize baglanabiliyor, hücreleriniz elektrigine kavusuyor ve üÅŸündüklerinizi uygulamaya imkan buluyorsunuz.
Bedeninizdeki tuz oranı da sizin düÅŸünme kapasiteniz ve ÅŸuur derecenizle eÅŸdeÄŸerdir.
Rafine edilmiÅŸ tuz vücudumuzda birikir. Bu tuzun bir kısmı damar duvarları, arterler, beyin, idrar yolları, cinsel organlar, bez sistemleri veya kemiklerin eklemlerinde birikerek problemlere yol açabilmektedir.
Sonuçta bu bölgelerin kırılgan olmasına ve hayati vücut fonksiyonlarının zayıflamasına neden olabilmektedir.
DoÄŸal deniz tuzu birçok mineral içeren sodyum klorürün birikimini engelleyen ve kan basıncını düÅŸüren bir maddedir.
Deniz tuzu fazla sodyumu uzaklaÅŸtırmaktadır. Tuz diyeti/azlığı aynı zamanda insanlarda hücre dejenerasyonu ve yaÅŸlanmasını hızlandırmakta ve biyokimyasal açlığa neden olmaktadır.
Tuz azlığı böbrek zayıflığı, karaciÄŸer stresi ve adrenal tükenmesine yol açabilmektedir.
Ayrıca kalp kasları kapakçıklarının yorulması olabilmektedir.
İyi doÄŸal deniz tuzunun iyileÅŸtirme gücünün C ve E vitaminleri ve diÄŸer besinlere eÅŸit olduÄŸu savunulmaktadır.
Tuz olarak tanımladığımız NaCl’nin bedenimiz üzerinde yüksek agresiviteli bir etkisi vardır.
Deri ve genelde böbrekler, bu NaCl’yi tekrar ayrıştırmamızı saÄŸlarlar.
Ancak yaşımız ve bünyemize göre sadece belirli bir miktarını ayrıştırabiliriz, günde yaklaşık 5-7 gramını, daha fazlasını deÄŸil.
İlginç olanıysa, bizim günde sadece endüstriyel gıdalardan, yani konservelenmiÅŸ gıdalar olan hazır gıdalardan 12-20 gram NaCl aldığımızdır ki, henüz bunun içinde kendimizin kattığı tuz yoktur.
Bu ÅŸekilde bedenimize ayrıştırabileceÄŸimizden çok daha fazla NaCl almış oluruz.
Bedende ayrıştırılamayan kalan NaCl’den bedenimiz kendisini bir ÅŸekilde korumalıdır, yani bu agresiviteden. Bedeniniz, ayrıştırılmamış olan tuzu bir ÅŸekilde nötralize etmek zorundadır ve bunu “deÄŸerli” hücre suyunuzla yapmaktadır.
Hücrenizin canlılığını saÄŸlayan ÅŸey, bedeninizdeki NaCl’yi izole etmek için, nötralize etmek için ÅŸimdi kurban edilmek zorundadır ve her defasında 23 katı miktarla. Ayrıştırılamayan her gram NaCl yüksek deÄŸerli, yüksek yapılı hücre suyunuzun 23 katına baÅŸlanmak zorundadır ve bununla birlikte hücreleriniz ölürler, bu ÅŸekilde bedeniniz kurur.
Ve sonrasında aynı ilkbaharda bodrumunuzdan çıkardığınız elmaya benzersiniz, kırışıktır ama hala elmadır, iÅŸte bu da bizim yaÅŸlanma sürecimizdir.
Örn.sofra tuzunun iyi serpilebilmesi için alüminyumhidroksit ilave ediliyor.
Ve bu tuzu çocukluÄŸunuzdan itibaren yiyorsanız, Alzheimer hastalığına yakalanmama ÅŸansınız da çok düÅŸüyor.
Ve siz tekrar gerçek doÄŸal tuz almaya baÅŸladığınızda, bedeninize ihtiyacı olanı, eksik olanı saÄŸlayarak kendinizi ÅŸifalandırırsınız.
İyi tuz yüzde 100 el ile hasad edilmiÅŸ, beyazlatılmamış, kekleÅŸme reaktifleri ilave edilmemiÅŸ, yıkanmamış, düÅŸük sodyum klorür seviyeli, katkı maddesiz, 84 mineral içeren, rafine edilmemiÅŸ doÄŸal deniz tuzudur.
Normal Rafine Tuz ve Tehlikeleri Piyasadaki alışılagelmiÅŸ rafine tuz sadece Sodyum ve Klorür ihtiva eder.
Bunun dışında Sodyum flüorit, Magnezyum karbonat, Kalsiyum karbonat ve deklare edilmesi gerekli görülmeyen büyük bir miktar E-numaraları* gibi maddelerle “zenginleÅŸtirilmiÅŸtir”.
Serpilme ve akıcılık yeteneÄŸini geliÅŸtirmek için Alüminyumsilikat ilave edilmiÅŸtir.
Alüminyum beyinde tortu bırakan hafif metal olup, bu özelliÄŸi Amerika BirleÅŸik Devletleri’ nde ortaya çıkan yüksek orandaki Alzheimer hastalığının nedeni olarak görülmesini saÄŸlamaktadır.
Bilimsel araÅŸtırmaların da teyit etmesi üzerine piyasada sunulan rafine tuzların hemen hemen hepsi, bu konudaki araÅŸtırmalarında teyit etmesiyle birlikte alerjik reaksiyona sebebiyet verdiÄŸi bilinmesine raÄŸmen iyotlaÅŸtırılmaktadır.
Ayrıca vücudumuz hiçbir ÅŸekilde suni iyot ve flüor karışımlarının çözecek durumda deÄŸildir.
Rafine tuz agresif bir hücre zehiri olup, vücuttan ilk fırsatta atılmak istenmektedir.
Bundan dolayı boÅŸaltım organlarının yoÄŸunluÄŸu artmakta ve vücut arta kalan rafine tuzu izole etmeye ve böylece zararsız hale getirmeye çalışmaktadır.
Bunun için gerekli olan su hücrelerden emilerek alınmakta ve canlılıklarını yitiren hücreler ölmektedir.
Bunun sonucu olarak ödem ve sellülit olarak bilinen su dokusu oluÅŸmaktadır. Vücut boÅŸaltamadığı her bir gram Sodyum Klorür için 23 kat hücre suyuna ihtiyaç duymaktadır.
Ayrıca kemik ve eklem bölgesinde depolama yapılmaktadır.
Bunun sonucu nıkris ( gut ), artroz, artrit ( mafsal iltihabı ) vb. romatizmal rahatsızlıklardır.
Ayrıca safra ve böbrek taşı oluÅŸumu da söz konusu olabilir.
Bunun nedeni vücudumuzun 82 eksik elemente/minerale olan isteÄŸidir.
Bu 82 elementin çoÄŸu iz elementleri olup, vücudumuz tarafından çok az miktar gerekir, ancak eksikliÄŸi bugün birçok hastalıklara yol açabilmektedir.
İnsanlar mineral ihtiyaçlarını iki kaynaktan temin edebilirler: bitkiler ve tuz.
Kanımızın ve tuzlu sıvıların kimyasal ve mineral bileşimleri ile deniz suyu arasında şaşırtıcı benzerlikler vardır.
Annesinin karnındaki embriyo tuzlu su ile dolu bir kese içinde bulunur. Deniz suyu 84 mineral elementi içerir ve bu elementler insan vücudunda bulunur.
Modern bilime göre bu elementlerin 24’ü yaÅŸam için zorunlu olmasına raÄŸmen 84 elementin uygun dengesi iyi saÄŸlıklı vücut için gereklidir.
İyon kaybı dengesizliklere, hücre üretme ve büyümede bozulmalara sebep olur.
Hücre kayıpları sinir bozuklukları, beyin kusurları, kas hasarları ve hastalıklara neden olur.
Bu yüzden kandaki tuz ve iyonların uygun mineral dengesi saÄŸlık için hayati öneme haizdir.
Bu kompozisyon çok kesin sınırlar arasında olmak zorundadır.
Bir çok hastalıklar ve kötü saÄŸlık ÅŸartları mineral eksikliÄŸinden kaynaklanmaktadır.
Bu minerallerin çoÄŸu deniz tuzunda bulunmaktadır.
Bugün kullanılan tuzların çoÄŸu büyük endüstriyel firmalarca üretilmektedir. Üretilen tuzun %93’ü sanayi proseslerinde ve %7’si besin olarak kullanılmaktadır.
Tuz ya geniÅŸ yer altı yataklarından ya da deniz/göl sularından rafine edilerek elde edilmektedir.
Tuz içindeki safsızlıkları uzaklaÅŸtırmak ve mineralleri çıkararak tuzu daha çekici ve homojen yapmak için rafine edilir.
Rafinasyon ile tuzun görünümü güzel ve akışı kolay olur, ancak içerdiÄŸi 84 minerallin 82’si uzaklaÅŸtırılmış olur.
Deniz tuzu mineraller açısından çok zengin 84 minerali çok dengeli bir oranda ihtiva eder.
Çünkü bu tuzun kaynağı olan deniz suyu, kanımıza benzer oranda minerallerden oluÅŸmuÅŸtur.
Bir tutam deniz tuzu birçok minerali almamızı saÄŸlar.
TurÅŸulara katılan ve yaprakları salamura etmek için kullanılan tuz, deniz tuzudur.
Sofra tuzu ile yapılan turÅŸular çok çabuk bozulur ve erir.
Deniz tuzu, akıcı olması veya rutubet çekmemesi için kimyasallarla iÅŸlenmiÅŸ olmadığından, tuzluktan akmaz.
Sofraya getirmek isterseniz herkesin bir tutam alabileceÄŸi tabaklara koyabilirsiniz.
Küvetinizi suyla doldurup içine yarımÅŸar kilo deniz tuzu ve karbonat ilave edin.
20 dakika bu suyun içinde durduktan sonra serin suyla durulanın. .
Deniz tuzu kadar, kaya tuzu da saÄŸlık açısından deÄŸerli ve önemlidir.
Rafine tuzun içerdiÄŸi maddeler:
• Magnezyum fosfat - E343
• Kalsiyum fosfat - E341
• Kaliyum fosfat - E340
• Difosfat - E450
• Trifioat - E451
• Polifosfat - E452
• Fosforik asit - E338
• Sodyum fosfat - E339
• Aliminyum silikat